Beyindeki gizli bahçeler ve Koçluk

Beyindeki gizli bahçeler ve Koçluk

Bir beyin hücresi diğer hücrelerle ne kadar diyalog kuruyorsa beyin o kadar etkindir.

Beyindeki gizli bahçeler ve Koçluk

Nerobilim deyince artık herkes bir şeyler biliyor gibi…

Bir beyin hücresi diğer hücrelerle ne kadar diyalog kuruyorsa beyin o kadar etkindir.

Beyin ile ilgili pek çok şey daha açığa çıkmasa da bazı gerçekler var ki deneylerle kanıtlanmış.

Ben onu bunu bilmem benim deneyimim kendime diyenlerdenim, beyindeki gizli bahçelere giren bir konuşmayı deneysel olarak fark edip inanmak benim için önemli idi ve bunu yaparak koçluk seanslarına profesyonel olarak devam etme kararı aldım. Nasıl mı ?

Koçluk ve beyin ilişkisi çok basit aslında tek prensipten geliyor ; bir beyin hiçbir soruya kayıtsız kalamaz.

Beyin in yaradılışına ve organsal olarak kaçıncı ayda oluştuğuna bakarsak hepsinden sonra ortaya çıkan ve yaratılırken görevi belli olmayan tek organdır. Yani herkesin görevi belli ve onun daha değil… Beyin fonksiyonu 3 bolum oluştuğuna bakılınca sürüngen beyni &>nefes alır/ imbik beyin &>ister / Ön beyin&> düşünür irdeler. Tüm bu bölümlerden ön beyin bir çocukta 12 yaştan sonra oluşur ondan önce anne babanınkini kullanırlar. O yüzden çocuklarınızı boş bırakmayınız lafı önemlidir. Çünkü beyin doğduktan sonra gelişimi başlayan bir organdır ne zaman gelişimi biter derseniz 16 yaş yani ergenlikte gelişir, kadında 30 erkek de 40 kadar devam eder… ( 40 ın dan sonra buradan mı acaba geliyor bilemedim anonimlere sormak lazım) Bu arada kadın erkek derken artık vazgeçelim kıyaslamadan , evet fiziksel olarak 100 gr fark var erkek fazla gramaj olarak ve sayısal olarak 23 milyar nöron erkekte – 19 milyar nöron kadında var… Bunu aynen şu deneyimle yorumlamak isterim; Boğaziçi’nde ilk bilgisayarı Z- 80 i yaptırdılar. Kocamandı , eskiden çok büyüktü bilgisayarlar yani yeni versiyonlar daha küçük oluyor. Konu aslında içerik yani networking ne kadar çok işlev varsa o kadar verimli oluyor insanlar; içinde ne kadar çok diyalog varsa aslında beyin o kadar çok etkilidir. Fiziksel yapısında damar yok sadece snaps denilen hücreler var bunlar ucundan elektrik veren iplikler gibidir. Birbirleriyle devamlı haberleşirler – durmaksızın- her an birbirine kartvizit veren bir sürü insan gibi…al gülüm ver gülüm.. bu iletişimin en önemli verimli anı doğru kütüphanelere gitmek ve değişime geçebilmekte yatar. İhtimaller sadece dağıtılan kartlarda gizlidir ve başarı mutluluk adı her ne ise kartların ne kadar çok olduğunda değildir. Seçenekler vardır ama en doğrusunu bulup ona odaklanmak gene beyinden geçer. Bunu da doğru sorgulama ile yapan koçluk ilişkisin içinde var olan tekniklerde bulabilirsiniz, bu arada sakın snapslerinizin farklı yana kayınca bunu hep yolda tutacak bir koç olduğunu sanmayınız bunu asıl yapacak olan biinçli veya bilinçsiz nöronlu beyin sizsiniz ; ya hiç mi hiç uzun zamandır uyarılmayan snapslere ne oluyor ; basitçe budanıyorlar. Yani kullanılmayan bir snaps grubunuzu biliyorsanız yani son 2 yıldır spor yok , sex yok vs.. ise budandılar bile…yeşertmek mi gene sizde saklı..

Yardım mı gene koçunuzda size ait bilgileri en basit ve doğru haliyle aktaran ve odaklayan yollar ve yöntemlerde ( real coaching) ….( next blog konusudur) bu hizmette bir Koç beyninizi iyi kullanır anlamında değildir; kullanmanıza sadece orada tek orada olarak size o konuda full destek verebileceği içindir. Her koçluk seansından çıkan bir şey olacak diye bir zorunlu durum yoktur. Ama bu bir sohbet de değildir, o yüzden deriz bir snap gidip diğerini budamalardan önce kurtardı ise veya yeniden dürtükledi ise bile bu bir başlangıçta işe yarayabilir.

Beyini giren ve çıkan neler var biliyor musunuz; Beyine ne giren ve çıkan anlaşılmamış zaten bu pek çok şey bu yüzyılda ortaya çıkmış beyinle ilgili , böbrek içine giren çıkan var, mideye var akciğer öyle ama beyinde giren çıkan ? sadece sorular var.

BEYİN= 1lt su + 19 gr yağ+110gr et+15 gr seker +t10 gr tuz ( alıntı Dr. Kerem Dundar)

En iyi hocalarım hep bize arada ders içinde su için derdi; beyninize su gitmesi lazım…ki oksijen akımı artsın.

Bir beyin hücresi diğer hücrelerle ne kadar diyalog kuruyorsa beyin o kadar etkindir.

Bir fare de bu iletişim sayısı – aynı anda diğer 1000 hücre ile etkileşimde oluyor, insan da bu 10 bin hücre oluyor. Beyinde kan damarı içerde yoktur; beyin salatasını sevenler ciğer sevmeyebilir yani..

Beyin hep uyarılara maruz kalır ve buna göre öğrenmeye geçer. Çevresel faktörler nerede ne yapacagımzı bize belli ederler ve kayıt altına alınırlar. Örnek modellerimiz vardır. Amigdal ahariç ;o hep gelen veriye göre saddece alarm verip beynin çözüm merkezlerini ele geçirir.

Her duyudadn sonra her uyaranla ilgili nihai kararlar oluşturulur. İşte bu uyaranlardan bir kaçı koçun sorusu da olabilir; herhangi bir soru değil tabii yeni düşünce yolları açmaya yarayan sorular. Şu ana kadar hiç dinlemesem yüzlerce koçluk seansına şahit olmuşumdur. Kendi yaptığım seanslar herlade 2000 üzerindedir. Bu bir meslekte full time 2 seneye yakın zaman harcayıp çalışmak demektir. 3 global okul ve pek çok seminerden sonra; aradaki fark yaratan işte “bu” sorudur. Epki neden ? Daha fazla beyin içinde kontak yaptıran sorular ama dağıtarak değil beyni odaklandırarak .. işte burası da bilim tarafı işin ..

Nasıl mı yapılıyor bu ? bunun için bir min 250 saatlik profesyonel koçluk eğitimine ve min 500 saatlik pratiğe ihtiyaç olabilir...

İnsanı insan yapan şey dürtülerini kontrol etmesidir. İnsan dediğimiz şeyde ön beyin dediğimiz yerdir. Buraya giden her soruya beyin kontrol eder , anılar- sayılar ve pek çok parametre ile cevap vererek odaklanır ve uzaklaşır. Bu arada yapılan bir öğrenme işi de devam eder; diyalog kullanarak öğrenir öğrenir. ..öğrenir..

FB da parasız tek editör platformu , herkes yazıyor bedava dünyanın tek yazarları bizleriz. Beyin bunu okur mu her zaman – asla ısınır – hepsini okumak mumkun değildir , sadece burada kullanım dopamin fıskiyesidir. Yani ; size gelen bir like ve kontakta beynin bir bölgesi “parlar” , bağımlılık merkezi parlar…..Bu parlak andan bastırarak güçlü kenar dediğimiz yerden gidersek de koç aksiyona ve sorumluluğa başlatarak hedefe yönelik eylemlere ve değişime yoldaş olur. Evet, yoldaş demek yanında olmaktır onun yerine yapmak değildir; tasvisiye değildir; kural koymak değildir, o yüzden her bir kelime hep danışandan çıkar asla koç yeni sıfat veya kelime üretmek zorunda kalmazr; çünkü kullanılan kütüphane sadece danışanın beynidir. Onun ajandasından çıkar veya çıkmaz. Görev orada başlar ve gelişir ve biter başkasının beyninde o görevin işi yoktur. Herkes tektir ve birinin içi diğerine uymaz.

Belki de gelecekde , bu davranış değişim desteğini herkes daha çok almayı kullanmayı öğrenirse beyin kası kullanımı yani; ilerde daha çok icatlar çıkacak ve ya daha mutlu insanlar olacaktır. Beyinde yeni yollar için destek almak kadar doğal bir şey yoktur; beyin eski yollara bağlı kalır ve bütün davranışların beyinde kayıtlı devleri vardır. Beyin bir bilgiyi süzemez ve onu ekolojiye, doğaya, iyiye ve insan “olmaktan çıkmamaya” uyarlayıp süzemezse ne işe yarar? Eski yollar daha kalın ve güçlü olduğundan seni hep çağırır.

Çağırmasın,

KOÇ unuz.